17 Ocak 2015 Cumartesi

Tekrar tekrar ve tekrar...

Tekrar eden başarısızlıklarımdan, babamı kaybetmemden, babamdan beri yazacak kelimeleri kaybetmemden, birkaç kalp kırıklığından, bütün yaşadıklarıma rağmen yazamamamdan, alınmış kırk küsür kilodan, verilmiş on küsür kilodan, gecelerce ağladıktan, gecelerce kabus gördükten, defalarca babamın ölümünde benimde suçum olduğunu düşündükten, aile fertleriyle karşılıklı atılmış köprüleri onardıktan, sözler verdikten, sözleri tutamadıktan, okul değiştirip Düzce'ye taşındıktan, yeni arkadaşlar edindikten, yeni arkadaşlar tarafından ihanete uğradıktan, eski arkadaşlara ihanet ettikten, depresyona girdikten, intiharı düşündükten, tedavi gördükten, yeniden gözlerimi alamadığım birini bulduktan, bulduğum kızdan vazgeçtikten, yedikten, içtikten, sevgiye muhtaçlığımızı tekrar tekrar ve tekrar keşfettikten sonra tekrar yazmaya başlıyorum.. Bu sefer herşeyin biraz daha farklı belki iyi belki kötü ama keainlikle farklı gitmesini umarak ufaktan karalamalarıma devam edeceğim.. Şu anda 15 tatil için eve (Gaziantep) gitmek üzere Düzce İstanbul arası Metro turizm sabah saat 5 seferinde bulunuyorum. Ve gecenin bir yarısı/sabahın körü olan bu saatte keşke uyanık birisi olsa da konuşsam diye geçiriyorum içimden.. Daha sonra devam etmek üzere..